LutfenBekleyin
Ölümü hatırlamak, en büyük nasihattir. Her îmân sahibi kimsenin, ölümü çok hatırlaması sünnettir. Ölümü çok hatırlamak, emirlere sarılmaya ve günâhlardan sakınmaya sebep olur. Haram işlemeye cesareti azaltır. ...
Devamını Oku
Abdullah bin Mübârek’in, mükâteb bir kölesi vardı. (Âzâd olmak için efendisine belirli bir süre para veren köleye mükâteb denir.) Abdullah bin Mübârek’e her gün bir gümüş verirdi. ...
Devamını Oku
Ölüm, yok olmak demek değildir. Ölüm, ruhun bedene olan bağlılığının sona ermesidir. Ruhun, bedenden ayrılmasıdır. Ölüm, insanın bir hâlden, başka bir hâle dönmesidir. Bir evden, bir eve göç etmesi gibidir. ...
Devamını Oku
Bir gün Hazret-i Ömer, Peygamber efendimizin yanına gitti. Gördü ki, Efendimiz bir hasır üzerinde oturmuş ve mübârek teni üzerine hasırın izleri çıkmıştı. Efendimizin teninde hasırın iz yaptığını görünce, Hazret-i Ömer ağladı. Yaratılmışların en şereflisi, en üstünü, âlemler onun yüzü suyu hürmetine yaratılan Efendimiz sordu: ...
Devamını Oku
Allahü teâlânın emirlerine uyan bir mü’mine, ölümden daha sevinçli birşey olamaz. Allahü teâlâya kavuşmayı seven mü’min, ölümü ister. Ölüm, dostu dosta kavuştu- ran bir köprüdür. ...
Devamını Oku
Allah yolunda canını feda eden, dinini, vatanını bayrağını, namusunu müdafaa ederken ölen, haksız yere öldürülen müslümanlara şehîd denir. ...
Devamını Oku
Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretlerinin henüz yeni evlendiği günün gecesiydi. Sevgili Peygamberimiz, eshâbını toplayarak İslâma saldırmak ve yok etmek için bütün savaş hazırlıklarını tamamlayan Mekkeli müşriklere karşı harp yapılması kararını vermişlerdi. Harbe katılacak bütün kimseler tek tek evinden çağırıldı. Harp haberini duyuran haberci, Hanzala’nın evine uğradı. ...
Devamını Oku
Hazret-i Abdullah bin Cahş, Resûlullahın halasının oğlu ve kayın birâderidir. Bedir Savaşı’nda olduğu gibi, Uhud Savaşı’nda da büyük fedakârlıklar göstermiştir. O, bu savaşta şehid olmak istiyordu. Arkadaşlarından Sa’d bin Ebî Vakkas hazretleri, bu arzusunu şöyle anlatmaktadır: ...
Devamını Oku
Ölümden kurtulmak mümkün müdür? Elbette değildir. Kimsenin bir saniye bile yaşamaya elinde imkânı yoktur. ...
Devamını Oku
Bir kadın ki, lohusa veya hâmile veya tâûn yahut iç ağrısından veya bunlardan hiç birisi olmasa veyahut da yabancı erkeklere açık saçık görünmemişse ve kendisinden zevci hoşnut olmuşsa, o hâtuna, ölürken Cennet melekleri gelip, karşısında, saf saf dururlar ve ona izzet ve ikrâm ile selâm verirler ve (Allahü teâlânın sevgili, şehid câriyesi gel çık, ne eylersin dünya sarayında? Senden Allahü teâlâ râzı oldu ve senin bu hastalığını behane edip, günâhını bağışladı, sana Cennet ihsân etdi, gel emanetini teslim et!) derler. ...
Devamını Oku
Yakûb aleyhisselâm, kendisini ziyarete gelen Azrail aleyhisselâma dedi ki: ...
Devamını Oku
Dînimiz vasiyet yazmayı emretmektedir. Vasiyet, Allahü teâlânın ve Resûlünün emridir. ...
Devamını Oku
Evlâdım, dünya kayıplarından kedere düşmeyin ve daima hayır işlemeye bakın! Zalime düşmanlık ve mazluma dostluk gösterin! Öfke ve yumuşaklık hâlinizde daima hak üzere olun! Genişlik ve darlıkta hak yoldan sapmayın! Dost ve düşmanınıza adaletle muamele edin! Sevinçte, kederde Allah’ın rızâsını unutmayın! ...
Devamını Oku
Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.
Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.