Güzel Dinimiz İslamiyet

Zinnire Hâtun “radıyallahü anhâ”

Kalbi mühürlü nasipsiz Ebû Cehil, katmerli öfkeler içindeydi. Bu sebeple yeni Müslüman olmuş herkese koşarak bu mesut kimse zengin biri ise, “Seni batırırız, servetini yok ederiz” diyerek; şeref ve itibarı yüksekse, “Seni rezil eder, halkın içine çıkamaz hâle getiririz” diyerek; fakir, köle, kimsesizse önce tehditle; netice alamayınca işkencelerle İslâm dîninden koparmaya uğraşırdı.

Zinnire radıyallahü anhâ’nın da ebedi saâdet yolunu seçtiğini haber aldılar... Ve aralarında söylenmeğe başladılar:

“Bu kölelere de n’oluyor? Bunlar kim ki; ne ki efendilerine rağmen din değiştirme cesareti gösteriyorlar? Böyle bir hakları var mı? Bu nasıl terbiyesizliktir? İster erkek, ister kadın; bu suçu işleyen kim olursa olsun en ağır cezalara çarptırılmalı ki diğerleri aynı hatâya düşmesin. Cezalar ibret ve dehşet versin.”

Gerçekten dehşet verici işkenceler çektiriliyordu. Ama sahâbî îmânı karşısında kö- tülükler güneş altındaki kar gibi eriyor... Evet kahramanlardan biri bir hanım. Kimi kimsesi olmayan garip bir köle.

İşte, Ebû Cehil azgını, ellerini garibin gırtlağına kerpeten gibi geçirmiş O’nu zorla irtidat ettirmeye çalışıyor. Zinnire Hâtun’un gözleri dışarı fırlamış, rengi uçmuş, vazi- yeti perişan olduğu hâlde:

“Muhammed’in yolundan dön ve Lat ile Uzza’nın ilâhlığını kabûl et!” tekliflerini şid- detle reddediyor.

Ebû Cehil, yorulunca başka kâfirler işkenceye başlıyor. Günlerin hikâyesi böyle...

Sıcak güneş altında aç, susuz bırakılarak iyice kuvvetten düşürüldükten sonra en gaddar baskılarla mürted olmaya zorlama...

Elhamdülillah, şâhane bir irade ve îmân mukavemeti ile en küçük sarsıntının olma- ması, küfrün ummadığı bir netice... Küfür, aşamadığı dağlar karşısında...

Fakat maruz kaldığı kötü muameleler, Müslüman hanımın sıhhatine ziyan veriyor. İşkence üstüne işkence, görme kabiliyetini kaybetmesine sebep olmuştur... Müşrikle- rin keyfi yerinde... Ebû Cehil, cahiliyye cephesi adına konuşuyor:

- Ey Zinnire! Gördün mü? Lat ve Uzza kendilerine tapmıyorsun diye gözlerini nasıl kör etti?

- Hayır yâ Ebâ Cehil! Yanılıyorsun! Senin tanrı bildiğin Lat ve Uzza, her şeyden habersiz iki heykel. Ne kendilerine ilâh diyenlerden haberi var, ne nefret edenlerden.

Onlar hiçbir işe yaramaz. Lâkin benim ezelî ve ebedî olan Allahım göz nûrumu elbette iade edebilir... O her şeye kâdirdir.

Münkirler, işkence altındaki şu himayesiz fakir ve garip kadının gösterdiği îmân ihtişamına hayret ediyorlar...

Ve gerçekten bir zaman sonra Zinnire radıyallahü anhâ, hem de eskisinden daha iyi görür oldu.

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu