LutfenBekleyin
Nasîhatlerin birincisi, Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitâblarında bildirdiklerine göre, itikâdı düzeltmekdir. Çünkü, Cehennemden kurtulan yalnız bu fırkadır. Allahü teâlâ, o büyük insanların çalışmalarına, bol bol mükâfât versin! İtikâdı (Îmânı) düzeltdikden sonra, fıkıh ilminin bildirdiği ibâdetleri yapmak, yâni İslâmiyyetin emirlerini yapmak, yasak etdiklerinden kaçınmak lâzımdır.
Kıymetli ömrü, lüzûmsuz mubâhlara bile harcamamalıdır. Harâm ile geçirmemek, elbette lâzımdır. Tegannî ve şarkı [ve çalgı âletleri] ile meşgûl olmamalı, bunların nefse verecekleri lezzete aldanmamalıdır. Bunlar bal karışdırılmış, şekerle kaplanmış zehirdir.
Gıybet, etmemelidir. Gıybet harâmdır.
Gıybet, bir müslümanın veya zimmînin gizli bir kusurunu, arkasından söylemekdir. Harbîlerin ve bid’at sâhiblerinin ve açıkca günâh işliyenlerin bu günâhlarını ve müslümanlara zulmedenlerin ve alışverişde onları aldatanların bu fenâlıklarını müslümanlara duyurarak, bunların şerrinden sakınmalarına sebeb olmak ve müslümanlığı yanlış söyliyenlerin ve yazanların bu iftirâlarını söylemek lâzımdır, gıybet olmaz.
Nemîme, yâni müslümanlar arasında söz taşımamalıdır. Bu iki günâhı işleyenlere çeşitli azâblar yapılacağı bildirilmişdir. Yalan söylemek ve iftirâ etmek de harâmdır, sakınmak lâzımdır. Bu iki fenâlık, her dinde de harâm idi. Cezâları çok ağırdır. Müslümanların ayıplarını örtmek, gizli günâhlarını yaymamak ve kusurlarını afv etmek çok sevâbdır.
Küçüklere, emir altında bulunanlara [zevceye, çocuklara, talebeye, askere], fakîrlere merhamet etmelidir. Kusurlarını yüzlerine vurmamalıdır. Olur olmaz sebeblerle o zavallıları incitmemeli, dövmemeli ve sövmemelidir.
İtikâdı düzeltdikden ve fıkhın emirlerini yapdıkdan sonra, bütün zamanları, Allahü teâlâyı zikir ile geçirmelidir. Buna, büyüklerin bildirdiği gibi, devâm etmelidir. Buna, yâni kalbin, Allahü teâlâyı zikr etmesine mâni olan her şeyi, düşmân bilmelidir. Ahkâm-ı İslâmiyyeye ne kadar çok yapışılırsa, Onu anmanın lezzeti artar. Ahkâm-ı İslâmiyyeye uymakda, gevşeklik, tenbellik artdıkca, o lezzet de azalır ve kalmaz olur. [Zikrin çeşitleri vardır. Bunlardan biri, (Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillâhilhamd)dır. Buna, (Tekbîr-i teşrîk) de denir. Her gün çok söylemelidir. (İstiğfâr duâsı) da, faydası pek çok olan bir zikirdir. İslâm düşmanlarının yalanlarına, iftirâlarına aldanıp da, onların tuzaklarına düşmemeğe çok dikkat etmelidir.]
Daha ne yazayım? Aklı olana bu kadar yetişir. Allahü teâlâ hepimize saâdet-i ebediyyeye kavuşduran şeyleri yapmak nasîb eylesin! Âmîn. [Mektûbât-ı Rabbânî, III-34.]
Hiç usandırma ili, il usandırmaz seni,
Hîleli iş yapma hem, kes dolandırmaz seni!
Din düşmanından bir su, içme kandırmaz seni,
Korkma kâfirden, âteş olsa yandırmaz seni!
Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!
Her zarar, insana bil, kendi nefsinden gelir,
Yüz karası âdeme, sû’-i fehminden gelir.
Şeref-ü şân mekâna hep mekîninden gelir,
İstikâmet insâna, elbet dîninden gelir.
Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni!
Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.
Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.