LutfenBekleyin
Namaz kılmak isteyen bir kadın, abdestini alır. Yüzü, alnı ve elleri açık olup, saçının bir teli dahil her tarafı kapalı olmak kaydıyla kıbleye karşı durur.
“Allahü Ekber” diye tekbir getirirken namaza niyet edilir. Daha önce de niyet edilebilir. Hangi namazı kılacağını kalbinden geçirir. Niyet ederken, namazın adı (farz mı, vâcib mi, sünnet mi olduğu), vakti (sabah, öğle, akşam, .... gibi), edâ ve kazâ olduğu, cemâatle namazda, imâma uyulduğu kalb ile hatırlanarak niyet edilir.
Kadın, ellerini omuz hizasına kaldırırken “Allahü ekber” demeye başlar, ellerini göğsünün üstüne koyarken bitirir. Sol eli alta, sağ eli üste gelecek şekilde tutar, erkekler gibi bileğini bağlamaz. (Erkek ise, ellerini kulaklara kaldırırken “Allahü ekber” demeye başlar, ellerini göbek altına bağlayınca bitirir.)
Meselâ sabah namazının 2 rek’at sünnetini kılalım:
“Niyet ettim Allah rızâsı için sabah namazının sünnetini kılmaya, döndüm kıbleye” diyerek ellerini, avuçlarının içi kıbleye dönük olmak üzere omuzlarına kadar kaldırır. Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Bu esnada parmakları ne açık, ne kapalı, tabiî hâlinde bulunacaktır. (Erkekler, kulaklarının yumuşağı hizasına kadar kaldırır.)
“Allahü Ekber” diyerek, sağ elin avucu sol elin üzerinde, göğsü üzerine koyar. (Erkekler ise, göbek altına, sağ elini, sol el üzerine bağlar. Böylece namaza başlanılmış olunur. Sağ elin başparmağı ile küçük parmağı, sol bileği halka gibi sıkıca kavrar.)
Kıyam ayakta durmak demektir. Ayakta duramayan hasta oturarak kılar. Oturamayan hasta, yatıp yüzü kıbleye karşı başı ile (yâni îmâ ile) namazını kılabilir. Sandalyede oturarak namâz kılmak câiz değildir.
Namazın birinci rek’atinde önce, (Sübhâneke) okunur. [Cemâatle namaz kılınıyorsa imâma uyan, “Sübhâneke”yi okuduktan sonra susar, bir şey okumaz.]
Eûzü Besmele çekip “Fâtiha’yı, peşinden de bir sûre veya uzun bir âyet, yahut üç kısa âyet okur. Kısa sûre (meselâ, Elem tere... gibi) okumak daha sevaptır. - Kıraat, ağız ile okumak demektir. Kendi kulakları işitecek kadar sesli okunur.
Sûreler okunduktan sonra, “Allahü ekber” diyerek, rükûya eğilinir.
Rükûya eğilirken ayaklarını birleştirmez. Ellerini dizleri üstüne koyar, dizlerini kavramaz, parmaklarını açmaz ve birbirlerine yapıştırır. Sırtını, başını, bacaklarını, kollarını dik tutmaz. Dizlerini büker. (Erkekler; parmaklarını açıp, dizlerin üzerine koyar. Eliyle dizlerini kavrar, dizlerini gergin tutar. Başını, belini ve sağrısını aynı seviyede tutmağa çalışır.)
Rükûda gözler ayaklara bakarak, üç defa “Sübhâne rabbiyel-azîm” denir. Burada Zı ile (azîm) denir ki, “Rabbim büyüktür” demektir. Eğer ince Ze ile (azim) denilirse, Rabbim benim düşmanımdır demek olur ve namaz bozulur. (5, 7, 9 veya 11 defa söylenirse müstehâb sevâbına da kavuşulur.)
Rükûdan “Semi’allahü limen hamideh” diye kalkılır. Bunun arkasından “Rabbenâ lekel hamd” denir ve dik durulur. [Cemâatle namaz kılarken imâm, “Semi’allahü limen hamideh” derken, cemâat de “Rabbenâ lekel-hamd” der.]
Bundan sonra, “Allahü ekber” diyerek secdeye gidilir.
Secdeye varılırken, önce sağ, sonra sol diz, sonra sağ, sonra sol el, sonra burun ve alın yere konur.
Ayak parmakları kıble istikâmetinde bükülür.
Ellerin parmakları kapanır, avuç içleri yere yapışır.
Secdede kollarını, karnına yakın olarak dirseklerini yere serer. Karnını uyluklarına bitiştirir. [Erkekler ise, secdede dirseklerini yere yapıştırmazlar. Erkekler, secdede kollarını böğründen, karnını uyluklarından, dirseklerini yerden uzak tutar.]
Secde yerinde üç defa “Sübhâne rabbîyel-a’lâ” denir. (5, 7, 9 veya 11 defa söylenirse müstehâb sevâbına da kavuşulur.)
“Allahü Ekber” diyerek secdeden kalkıp doğrulur, iki ayaklarını da sağa doğru yatırarak (teverrük ederek) uylukları üzerine oturur. Ellerini dizlerinin üzerine koyar. [Erkekler, sağ ayağını diker, sol uyluğunun üzerine oturular.]
(Sübhanallah) diyecek kadar oturulur.
Tekrar “Allahü Ekber” diyerek ikinci secdeye gidilir.
Yine üç defa “Sübhâne rabbiyel-a’lâ” der. “Allahü ekber” deyip ikinci rek’ate kalkar.
Kalkarken önce ellerini yerden kaldırıp dizlerinin üstüne koyar, dizlerinden kuvvet alarak doğrulur. Özrü yoksa ellerini yere dayamadan kalkar.
Secdeden kalkarken önce alın, sonra burun, sonra sol el ve sağ el, sonra sol diz ve sağ diz sırasıyla kaldırılır.
İkinci rek’atte “Sübhâneke” okumaz, Eûzü çekmez. Yalnız Besmele çekip Fâtiha ve sûre veya âyet okur. Birincide olduğu gibi rükû ve secdeleri yapar.
İkinci secdeden “Allahü ekber” diye kalkan kadınlar, sağ ve sol ayaklarını, sağ yanlarına alıp, sol uylukları üzerine otururlar. [Erkekler, bir özrü yok iken namazda daima sol ayak yere serilip uyluğu üzerine oturulur. Sağ ayağı, parmakları kıbleye doğru bükerek dikerler.]
Ka’dede, yâni oturuşda eller, dizlerin üzerine konup, parmaklar kıble istikametinde kendi hâline bırakılır. El parmaklarının ucu aşağı sarkmayacak şekilde dizlerine uzanır. Parmaklar birbirine yapışık olur. [Erkekler ise, el parmaklarını biraz açık tutarlar.]
Ka’dede (oturmada) mutlaka “Ettehıyyâtü” duası okunur. Sonra, (Allahümme salli ve bârik ile Rabbenâ) duâlarını okuyup önce sağa, sonra sola “esselâmü aleyküm ve rahmetullah” diyerek selâm verir. Selâm verirken, omuz başlarına nazar edilir.
Selâm verildikten sonra, (Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zel-celâli vel-ikrâm) denip farzı kılmak için ayağa kalkılır.
Sabah namazının farzı da, aynen sünneti gibi kılınır. Sadece farkı, niyet ederken, “Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya” diye kalbden geçirilir.
Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.
Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.