Dînimizde, mükellef olan kimseye, îmân etmek ve ibâdet yapmak emrolunmuştur. Yapılması yasak edilen haramlardan ve mekrûh işlerden de kaçınmaları lâzımdır.

Akıl, anlayıcı bir kuvvettir. Faydalıyı zararlıdan ayırt etmek için yaratılmıştır. Akıl bir ölçü âleti gibidir. İki iyi şeyden, daha iyi olanını ve iki kötü şeyden, daha kötü olanını ayırır. Akıllı kimse, sadece iyiyi ve kötüyü anlayan değil, iyiyi görünce onu alan ve kötüyü görünce de onu terkedendir. Akıl göz gibidir. Din de ışık gibidir. Işık olmazsa göz göremez.

Bülûğ çağı, ergenlik çağı demektir. Kız çocuklarının bülûğa ermesi, 9 yaşını doldurunca başlar. 9 yaşındaki kız çocuğu 3 gün 3 gece kan görürse, hayız (âdet) görmüş olur, bülûğ çağına girdiğine hükmedilir. Uykuda ihtilâm olur yahut kocasından hâmile kalırsa, bülûğa erdiği anlaşılır. Eğer bu üç alâmetten hiçbiri görünmezse 15 yaş tamam olunca, bülûğ çağına girdiğine hükmolunur. Bülûğa eren erkek ve kadına artık Allahü teâlânın emirlerini yapmak ve yasaklarından kaçınmak farz olur. Bu kimselere mükellef denir.