LutfenBekleyin
- Ukbe bin Müslim diyor ki; Semir-i Eshâbî’ye istinaden anlatılan bir hâdise var ki, bunu fukahadan bir cemâat bana anlattı:
Semir-i Eshâbî Medîne’ye gitmiş. Orada bir zâtı görmüş. Bakmış ki, herkes onun çevresinde. Sonrasını ondan dinleyelim:
Sordum:
- Bu zât kimdir?
Dediler ki:
- Bu zât, Ebû Hüreyre’dir..
Yanına yaklaştım. Halkla konuşuyordu. Konuşma bitti, halk da dağılıp gitti. Bu fırsattan faydalanmak istedim ve ona şöyle dedim:
- Allah hayrını artırsın, Bana Resûlullah’tan duyduğun bir hadîs-i şerîf anlat. Ama, onu bizzat sana söylemiş olmalı. Ayrıca, ondaki mânâyı da sana belletmiş olmalı.
Bunun üzerine bana şöyle dedi:
- Otur, Resûlullah efendimizin bana söylemiş olduğu bir hadîs-i şerîfini sana anlatayım.
Yalnız ikimizdik. Başka kimse yoktu. Bundan sonra Ebû Hüreyre titredi, ürperdi ve baygın düştü. O hâliyle az kaldı. Sonra ayıldı. Elini yüzüne sürdü ve şöyle dedi:
- Resûlullah efendimizin bana söylediği bir hadîs-i şerîfi sana anlatacağım.
Böyle dedikten sonra, yine titredi; ürperdi, dalıp gitti. Bu dalgınlığı biraz uzun sürdü. Ayıldıktan sonra, yüzünü sildi ve şöyle dedi:
- Peygamberimiz buyurdu ki: (Yüce Rabbimiz Allahü teâlâ, kıyâmet günü halkın arasında hüküm verecektir ki, o mahkemeye her ümmet toplu olarak gelir. O mahkemeye ilk davet edilen şunlardır: Kur’ân-ı kerîm hafızı, çok mal sahibi, Allah yolunda öldürülen.)
Allahü teâlâ, hafız olan kimseye şöyle sorar:
- Peygamberime gönderdiğim sana öğretilmedi mi?
- Evet, yâ Rabbî, öğretildi, deyince şöyle buyurur:
- O hâlde, öğrendiğinle ne gibi bir amel işledin?
Şu cevabı verir:
- Gece ve gündüz onu okudum.
Bunun üzerine, Allahü teâlâ şöyle buyurur:
- Yalan söylüyorsun.
Melekler de şöyle derler:
- Yalan söylüyorsun. Sen Kur’ân kerîm okuyor, denmesini istedin, nitekim öyle de dendi.
Bundan sonra, mal sahibine sorulur:
- Sana verdiğim malla ne gibi bir amel işledin?
Der ki:
- Ben, akrabalarıma götürdüm; onlara ve başkalarına sadaka verdim.
Buna da Allahü teâlâ:
- Yalan söylüyorsun, buyurur.
Sonra da melekler:
- Yalan söylüyorsun. Sen bu işleri eli açık, cömert denmesi için yaptın. Nitekim öyle de dendi.
Bundan sonra, Allah yolunda ölen getirilir ve sorulur:
- Sen niçin öldürüldün?
Der ki:
- Senin yolunda dövüştüm ve öldürüldüm.
Allahü teâlâ buyurur:
- Yalan söylüyorsun.
Melekler de şöyle derler:
- Yalan söylüyorsun. Sen, kendine kahraman denmesi için dövüştün. Nitekim öyle de dendi.)
Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.
Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.