Güzel Dinimiz İslamiyet

Mahşer Yeri

Âhirette, dünyadaki işlerden suâl ve hesap vardır. Bütün canlılar, mahşer yerinde toplanacaktır.

Allahü teâlâ, akıllı ve akılsız bütün insanları, çocukları, melekleri, cinnileri, şeytanları, diğer hayvan ve kuşları, kısaca göklerde ve yerde, karada ve denizde ne kadar büyük ve küçük canlı var ise, hepsini Arasat meydanında (Mahşerde) toplayıp haşredecektir. Dünya hayatında iken yaptıklarının hesâbını görecektir. Haksızlığa uğrayanlar, zulüm yapanlardan haklarını alacaklar, Mîzân (terazi) kurulup, insanların sevapları (iyilikleri) ve günâhları (kötülükleri) tartılacak ve Mîzânda sevapları ağır gelenler Cennete, günâhları ağır gelenler ise Cehenneme gönderilecektir.

Bütün canlıların mahşer yerinde toplanması, İsrâfil adındaki meleğin ikinci kere sûr’a üflemesi ve kabirde bulunan ölülerin diriltilip, ruhları ile birleşmesinden sonra, olacaktır. Allahü teâlâ ölüleri diriltmeyi dileyince, yeryüzünü çok şiddetli bir rüzgâr ile dümdüz eder. Arasat meydanı “Mahşer yeri” hazırlanır. Mahşerin, eni ve boyu o kadar büyüktür ki, insanlardan önce ve sonra gelenlerin hepsi, karada, havada ve denizde yaşayan hayvanlar, Ye’cüc ve Me’cüc, cin ve şeytanlar ve yedi kat gökteki meleklerin hepsi, o meydanda toplanırlar. Birinci kat gökte bulunan melekler, mahşer yerini öyle sararlar ki, bütün insanlar, cinler ve şeytanlar ortada kalırlar. Sonra ikinci gökte bulunanlar ve böylece yedinci gökte bulunan melekler, bir öncekileri kuşatarak yedi saf olurlar.

Önce ve sonra yaratılan bütün mahlûklar, melekler, hûriler, insanlar, cinniler, şeytanlar, denizde ve karada yaşayan hayvanlar ve bütün haşereler bir anda mahşer yerine her taraftan toplanırlar. Îmânları ve amelleri güzel olanlar, peygamberler, velîler, âlimler, sâlihler, Cennetten elbiseler giyip Buraklara binerler. Arşın gölgesine gidip, minber ve kürsüler üzerinde rahat ve selâmetle otururlar. Meryem sûresi, seksen-yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen, (Müttekileri, Allah’tan korkanları binekleri üzerinde Cennete göndeririz) bunu haber vermektedir.

Ameli güzel olan kimselerin binekleri, merkep, katır, at, deve ve koç şeklinde görülür. Her bir mü’min için bir nûr olur ki, önünden ve sağ yanından o zamanki karanlığı aydınlatır. Sol taraflarında nûr yoktur. Şiddetli bir karanlık olup hiçbir kimsenin görmeye gücü yetmez. Bütün kâfirler, îmânlarında şek ve şüphe sâhibi olan kimseler ve doğru yoldan ayrılanlar o karanlıkta şaşırıp kalırlar. Ehl-i sünnet itikâdına uygun olarak doğru inanmış mü’minler ise, kendilerine hidâyet nûru verildiğine hamd ve şükür ederler. Zîrâ Cenâb-ı Hak, o gün böyle azap çeken şâkilerin (Cehennemliklerin) hâllerini mü’minlere gösterir. Mü’minlerden bazılarının nûru, iki ayağı üzerinde ve parmakları ucunda görülür. Bazısının nûru, bir kere ışık verir, bir kere söner. Bunların nûrları îmânları kadardır. Bir binek üzerinde iki, üç, beş, on kişi binmiş olarak mahşer yerine gelenler de olur.

Geri kalan mahlûkların hepsi, aç, susuz, çıplak, baş açık, yalın ayak, yaya olarak, düşe kalka, Arasat meydanına (mahşer yerine) gelirler. İnanmayanlar, gözleri âmâ (kör) olup yüzleri üzerine sürünerek gideceklerdir. Allahü teâlâ, İsrâ sûresi 97. âyetinde meâlen, (Kâfirleri kıyâmette yüzleri üzerine haşrederiz.) buyurdu. Onlar, mü’minlerin sağ yanında parlayan nûrdan mahrum olurlar. Bu zamanda melekler, kabrinden kalkanları fırka fırka, dalga dalga mahşere sevk ederler. Her birinin altında, kendilerine zulüm edenler bulunarak haşr olunurlar. İnsan, cin ve şeytan, yırtıcı hayvanlar ve kuşlar, ayrı birer mahalde toplanırlar.

Bu zamanda, halk birbirine karmakarışık olur. İzdihamın (sıkışıklığın) çokluğundan, bir ayak bin ayak üzerinde olur. Başlarına güneş çok yaklaştırılıp (bir mil kadar) hararetinden çok ter dökerler. Herkes günâhına göre, tere gark olur, boğulur. Bazısı kulaklarına kadar, bazısı dizlerine kadar, hamamdaki gibi bir tere gark olunurlar. Bazısı da susuz olan kimse su içtiği vakit, nasıl terlerse o kadar müteessir olur. Güneşin harareti, dünyadakinden yetmiş kat daha fazladır.

Bunların arasında bir kavim, tatlı ve soğuk saf su içerler. Çünkü daha sâbi iken vefât eden mü’min çocukları, analarının, babalarının etrafında, Cennet ırmaklarından doldurdukları kâselerle (taslarla) tavaf eder gibi dönerek onlara su verirler. Evlenip çocuk sâhibi olanların kavuşacağı mükafâtlardan biri de budur. Dünyada zekât ve sadakasını verenlerin başlarına yakın bir gölge gelir ve onu mahşerin hararetinden korur. Mahşerdekilere şefâat edilip, hesaplarına başlayıncaya kadar, bin sene kadar bu hâl üzere dururlar. Kimisi de mahşerde minber sâhibi olup, Arşın gölgesinde gölgelendirilirler. Onlara mahşer şiddeti ve güneşin harareti zarar vermez. Bunlar Allahü teâlânın katında makbûl kimselerdir.

Mahşerde Arşın gölgesinde bulunacak kimseleri bildiren bir hadîs-i şerîfte: (Allahü teâlâ yedi sınıf kimseyi Arşın gölgesinde gölgelendirir. Hâlbuki o gün, ondan başka hiçbir gölge yoktur:

1-  Adâlet ile hükmeden devlet reisleri ve vâliler,

2-  İbâdet eden gençler,

3-  Kalbi mescitlere bağlı olanlar. Yâni namazı ve cemâati gözetenler,

4- Allah için birbirini seven iki mü’min. Bu sevgi ile bir araya gelip, ayrılırken de bu sevgi üzere olanlar,

5- Güzel bir kadın, çirkin bir iş için kendini çağırınca, Allahü teâlâdan korkup bunu yapamam, Allahtan korkarım diyenler,

6- Sadaka verirken riyâ (gösteriş) etmeyenler. Şöyle ki, sağ eli ile verdiğini, sol eli bilmemelidir.

7-  Allah deyip, gözünden yaş akanlar) buyuruldu.

Bunlardan başka velîler, sâlihler, Allah yolunda harp edenler ve insanlara iyilik ve cömertlik eden mü’minlerin hepsi, Arşın altında zevk ve safâ ederler. Onlara Cennetten ni’metler ve şerbetler gelir. Cennet elbiseleri ve tâçlar giyip böyle ihsânlara iyiliklere kavuşurlar. Şehidler de bu sınıfa dahildirler.

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu