BÜYÜK GÜNÂHLAR

Büyük günâhlar çok çeşitlidir. Burada yetmişikisi bildirilmiştir:

Haksız yere adam öldürmek.
Zinâ etmek.
Livâta etmek (homoseksüellik).
Şarap ve her türlü alkollü içkiler içmek.
Hırsızlık etmek.
Keyif verecek şeyi yemek, içmek.
Başkasının malını zor ile elinden almak.
Yalan yere şahitlik etmek.
Ramazan orucunu, özürsüz, müslümanların önünde yemek.
Riba, faiz ile, para almak ve vermek.
Çok yemin etmek.
Anne ve babaya âsi olmak, karşı gelmek.
Sıla-i rahmi (Akrabayı ziyareti) terketmek.
Muharebede, harbi terkedip düşmandan kaçmak
Haksız yere yetimin malını yemek.
Terazisini ve ölçeğini, hak üzere kullanmamak.
Namazı, vaktini geçirerek sonra kılmak.
Mü’min kardeşinin gönlünü kırmak.
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” söylemediği sözü söylemek ve ona isnat etmek.
Rüşvet almak.
Hak şehadetten kaçınmak.
Malının zekâtını ve uşrunu vermemek.
Gücü yeten kimse, günâh işleyeni görünce menetmemek.
Canlı hayvanı ateşte yakmak.
Kur’ân-ı kerîmi okumayı öğrendikten sonra, okumasını unutmak.
Allah’ın rahmetinden ümid kesmek.
Müslüman olsun, kâfir olsun, insanlara hiyanet etmek.
Domuz eti yemek.
Resûlullahın Eshâbından herhangi birisini sevmemek, söğmek.
Karnı doyduktan sonra yemeğe devam etmek.
Kadınlar, erkeklerinin yatağından kaçmak.
Kadınlar erkeklerinden izinsiz, ziyarete gitmek.
Namuslu kadınlara fahişe demek.
Söz taşımak.
Avret mahallini başkasına göstermek.
Ölmüş hayvan eti (leş) yemek.
Emânete hiyanet etmek.
Müslümanı gıybet etmek.
Hased etmek.
Allah’a ortak koşmak.
Yalan söylemek.
Kibretmek, kendini üstün görmek.
Ölüm hastasının, varisinden mal kaçırması.
Hasis (cimri) olmak.
Dünyaya muhabbet etmek.
Allahü teâlânın azabından korkmamak.
Harama, helâl demek.
Helâle, haram demek.
Falcıların falına, gaibden haber vermesine inanmak.
Dininden dönmek, mürted olmak.
Özürsüz, başkasının ailesine, kızına bakmak.
Kadınlar, erkek libası giymek.
Erkekler, kadın libası giymek.
Harem-i Kâbe’de günâh işlemek.
Vakti gelmeden namaz kılmak.
Müslüman devlet adamının günâh olmayan emrine âsi olmak.
Ehlinin mahrem yerini, anasının mahrem yerine benzetmek.
Ehlinin anasına söğmek.
Birbirine nişan almak.
Köpeğin artığını yemek, içmek.
Yaptığı iyiliği başa kakmak.
Erkekler ipek giymek.
Cahillik üzerinde ısrar etmek, ehl-i sünnet itikâdını, farzları, haramları öğren- memek.
Allahü teâlâdan ve İslâmiyetin bildirdiği isimlerden başka şey söyliyerek yemin etmek.
İlimden kaçınmak.
Cahilliğin musibet olduğunu anlamamak.
Küçük günâhı, tekrar işlemekde ısrar etmek.
Zarurî olmayarak, kahkaha ile çok gülmek.
Bir namaz vaktini kaçıracak kadar cünüb gezmek.
Âdetli ve lohusa hâlinde, aileye yakın olmak.
Tegannî ederek, ahlâksız şarkılar söylemek.
İntihar etmek.

Tenbîh: Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Herkes, kendisine ihsân edeni sever. Bu sevgi, insanın cibilliyetinde [yaratılışında] mevcuttur.) Nefsine düşkün olan, nefsinin arzularına kavuşmak için, yardım edenleri sever. Akıl ve ilim sahibi ise, medenî insan olmasına yardım edenleri sever. Kısacası, iyiler [tayyibler], iyileri sever. Fenâ kimseler [habîsler, şerîrler], kötüleri severler. Bir kimsenin sevdiklerine, arkadaşlarına bakarak, onun nasıl adam olduğu anlaşılır. Dosta, düşmana, müslümana ve kâfire, bid’at sâhiblerinden başka, herkese, tatlı dil ve güler yüz göstermelidir. İnsanlara yapılacak en faydalı ihsân, en kıymetli hediye, tatlı dil ve güler yüzdür. Kimse ile münakaşa etmemelidir. Münakaşa, dostluğu azaltır, düşmanlığı arttırır. Kimseye kızmamalıdır. Kızmak, sinir ve kalb hastalığı yapar. Hadîs-i şerîfde, (Gadab etme!) yâni kızma buyruldu.

Sosyal Medya

Güzel Dinimiz İslamiyet

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

Takip Edin!

İletişim Formu

© 2024 Tüm hakları saklıdır.