LutfenBekleyin
Yaptığı günâhlara pişman olmak, tövbe etmek herkese farzdır. Hadîs-i şerîfte, (Pişmanlık tövbedir) diye buyurulmuştur. Kötü yollarda şaşkın şaşkın dolaşan kimsenin hak yola girmesi tövbedir. Tövbe, yapılan günâha kalben pişmanlık duymak, dil ile istiğfar etmek ve bir daha aynı günâha dönmekten korkmaktır.
Yapılan günâh Allahü teâlâ ile kendi arasında ise, Cenâb-ı Haktan utanıp af dilemelidir. Farzlardan birisini terk ettiyse tövbe ile birlikte o farzı da yapmak lâzımdır. Günâhta kul hakkı da varsa, tövbe için kul hakkını hemen ödemek, onunla helâllaşmak, ona iyilik ve dua etmek de lâzımdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Bir kimse, bir günâh işler, sonra pişman olursa, bu pişmanlığı, günâhına keffaret olur. Yâni affına sebep olur.)
(Günâhı olan kimse, tövbe ve istiğfar eder, sonra bu günâhı tekrar yapar, sonra yine tövbe ve istiğfar eder, üçüncüyü yine yapar ve tövbe ederse, dördüncü olarak yapınca büyük günâh yazılır.)
(Bir zerrecik (yâni çok az) bir günâhtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibâdetleri toplamından daha iyidir.)
Yine hadîs-i şerîfte, “İleride tövbe ederim diyerek tövbeyi geciktirenlerin ziyan ettiği” bildirilmiştir.
Hiç bir günâhı küçük görmemelidir. Günâhların hepsi Allahü teâlânın emrini yapmamak olduğundan büyük, fakat bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günâhı yapmamak, bütün cihanın nafile ibâdetinden daha sevaptır. Çünkü nafile ibâdet yapmak farz değildir. Günâhlardan kaçınmak ise herkese farzdır.
Şartlarına uygun yapılan tövbe muhakkak kabul edilir. Tövbenin kabul edileceğinde şüphe edilmemelidir. Tövbenin şartlarına uygun olup olmadığında şüphe edilmelidir. Tövbesi kabul edilen kimse, hiç günâh işlememiş gibi olur.
Bir kimsenin tövbesinin kabul edildiğinin alâmeti şöyledir:
Dilini fuzuli sözlerden alıkor. Su-i zandan, gıybetten ve bütün günâhlardan kaçar.
Kötü arkadaşları terk eder, iyilerle, salihlerle beraber olmak için can atar.
Daima güler yüzlü olur, herkesle iyi geçinir. İnsanlardan gelen sıkıntılara göğüs gerer.
Kimsenin ayıbını görmez. Hep kendi ayıplarını düşünür.
Her an ölüme hazır vaziyettedir.
Sevgili Peygamberimiz, (Öyle kimseler bulunur ki, günâhı sebebiyle Cennete girer) buyurunca, nasıl olur diye sual ettiklerinde şöyle buyurdu:
(Bir günâh işler ve tövbe eder. Cennete girinceye kadar o günâhını unutmaz. Şeytan keşke onu günâha sokmasaydım der.)
Bu hadîs-i şerîfi düşünerek günâh işlememelidir.
Göğe ulaşacak kadar günâh olsa da, tövbe ile affolacağı hadîs-i şerîfle bildirilmiştir. Bu bakımdan Allahü teâlânın rahmetinden asla ümit kesmemelidir. Buna karşılık Allah-ü teâlânın azabından ve gazabından da emin olmamalıdır. Ehemmiyet verilmeden işlenen bir günâh sebebiyle şiddetli azaba duçar olunabilir. Bilerek veya bilmeyerek yapılan bütün günâhlara muhakkak tövbe etmelidir. Tövbe edilmeyen herhangi bir günâhtan Allahü teâlâ intikam alabilir. Çünkü, Allahü teâlânın gazabı günâhlar içinde saklıdır. Yüzbin sene ibâdet eden, makbul bir kulunu, bir günâh için sonsuz olarak reddedebilir ve hiçbir şeyden çekinmez.
İnsan beşer, durmaz şaşar, eyler hatâ, üçer beşer.
Düz ovada yürür iken, ayağını sürter, düşer.
Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.
Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.